Üniversitemizde “Bipolar Bozukluğu Olan Birey ve Ailesine Terapötik Müdahaleler” Başlıklı Konferans Düzenlendi
2 Haziran 2021 | 11:12

Üniversitemizde, Sağlık Bilimleri Fakültesi Ruh Sağlığı ve İletişim Topluluğu tarafınca “Bipolar Bozukluğu Olan Birey ve Ailesine Terapötik Müdahaleler” başlıklı konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak Doç. Dr. Sibel Arguvanlı Çoban, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Öğr. Gör. Dr. Merve Kızılırmak Tatu’nun yönlendiriciliğini yaptığı konferans, Doç. Dr. Sibel Arguvanlı Çoban’ın topluluk üyelerine ve katılımcılara teşekkürlerini sunmasıyla başladı. Bipolar bozukluğun tanımını yapan Doç. Dr. Arguvanlı Çoban, “Bipolar bozukluk yalnızca bireyin değil ailenin de yaşam kalitesini derinden etkiliyor. Bu bir aile hastalığı diyebiliriz” dedi.

Bipolar rahatsızlıkların oluşmasına neden olan psikososyal nedenlerin en önemlisi olarak anne çocuk ilişkisini işaret eden Doç. Dr. Sibel Arguvanlı Çoban; bebeğinin kendisine bağımlı olması durumundan haz alan annenin ilerleyen dönemlerde çocuğun bağımsızlaşma sürecini baltaladığını, bunun da çocukta ego gelişiminin yetersiz kalması sebebiyle cezalandırıcı süperego denetiminin devreye girerek öfke benliğinin gelişmesine neden olabileceği bilgisini verdi.

Bipolar bozuklukların ve atakların farklı türlerinin bulunduğuna değinen Doç. Dr. Sibel Arguvanlı Çoban, bipolar rahatsızlığın türüne göre atak türünün de değişiklik gösterdiğini aktardı. “Atakların öncesinde kişide birtakım belirtiler gözlemlenebilir. Bu hastalığa sahip kişilerin ve ailelerinin belirtilerin farkında olması, gözlemler sonucunda önlem almaları gerekmektedir. Böylece atakların daha hafif bir şekilde atlatılması sağlanacaktır” şeklinde konuşan Doç. Dr. Sibel Arguvanlı Çoban, konuşmasının devamında atak belirtilerinden, hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlardan ve dikkat edilmesi gereken diğer hususlardan bahsetti.

Doç. Dr. Sibel Arguvanlı Çoban, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Bipolar bozukluk, ilaçların düzenli kullanılması sayesinde tedaviye olumlu yanıt veren bir hastalık. Umutlu olmamız gerekiyor. Umarım bu alanda yapılan çalışmalar daha çok derinleşir.”

Konferans soru cevap kısmının ardından sona erdi.

 

background image